15 Eylül 2009 Salı

Sayılı fırtınalar


Başlıkta belitttiğim gibi sayılı fırtınalar
dediğimiz rüzgarlar eski denizciler tarafın-
dan ezbere bilinir ve ona göre davranılırdı.
Bu kuvvetli rüzgarlar her yıl hemen hemen aynı
tarihlerde eserler,belki de binlerce yıl bu
böyledir biz bunlara sayılı fırtınalar diyoruz.
Çok yer kaplayacağı için burada yazamıyorum merak
edenler internetten öğrenebilirler.Eski denizci-
ler(şu an Datça'da bir kaç tanesi yaşıyor)fırtına
zamanı yaklaştıkça biz gençleri uyarırlardı.O
zamanlar meteorolijik çalışmalar bu denli gelişmiş
değildi.Tecrübeli denizcilerden edindiğimiz bilgi-
leri kendi deneylerimizle birleştirerek fırtınalara
karşı hazırlıklı olmaya çalışırdık.Bunları niye
yazıyorum,geçenlerde kıyılarımızın çoğunu etkileyen
fırtınada Datça'da bazı tekneler battı,bazıları
karaya çıktı,bir çoğu da o geceyi korku ve tedirgin-
lik içinde geçirdi.Datça'da tekne sahiplerinin en
büyük sorunu kışın gelen Güneyli rüzgarlara karşı
korunaklı bir limanın olmayışı.Datça'da 20 yıl
teknem oldu,o zaman da böyleydi şimdi de böyle.
Şimdi daha çok zor tekneler çoğaldı,bir kaç dışar-
dan gelen büyük tekneyi de bağlayıp gidiyorlar,
tam bir rezalet.Şimdilerde denizi yine özledim ama
kendime güvenip bir tekne almaya korkuyorum.

Bizim buralarda Eylül ayının ortalarına doğru ilk
Lodos denilen rüzgarlar kendini göstermeğe
başlarlar.Eskiler güneyden gelen her rüzgara
lodos derdi,oysa güneydoğudan esen rüzgar
başka(keşişleme),tam güney'den esen başka
(kıble)Güneybatı'dan esen başkadır(lodos).Hepsine
karşı alınacak önlemler değişik olabilir,iplerin
bağlanışı,bağlanacak yerin seçimi gibi.
Artık dikkatli olmak gerekir,deniz
ihmale gelmez,tekneni güvenli bir yere bağlayacaksın,
demirini sağlam atacaksın,demirin de iyi olacak,ipini
yenileyeceksin gibi bir çok önlemi zamanında almak
gerekir,her gün en az bir kez gelip tekneni kontrol
edeceksin.Yanına bir tekne girmiştir çıkarken senin
demirini yerinden oynatır,haber de vermezler sen
teknen güvende diye rahat davranırsın.Üç kuruşluk
ip almaktan kaçınanların teknelerinin karaya vurarak
battığını çok gördüm.Denizcilikde her türlü olasılığı
hesap etmek gerekir,teknesi batanların çoğu bu olası-
lıklardan en az birini ihmal eden insanlardır.
Şimdi her yıl bu sayılı rüzgarlar gibi birilerinin
teknesi hep batar.En çok da bu ilk lodos fırtınasında.
Lodos derken Datça limanı için en tehlikeli rüzgar
Güneydoğudan gelendir(keşişleme).Limanın mendireğinin
yetersiz oluşu,sonradan yapılan bazı ilavelerde bazı
noktalara dikkat edilmemesi,mesela tam dalgalara karşı
gelen kıyıya beton bir duvar yapılması çok zararlı oldu.
Eskiden buraya gelen dalgalar kıyıya,kayalara çarparak
kırılırdı,oysa şimdi katlanarak büyüyen dalgalar
limanın korunaklı olması gereken mendireğin arkasındaki
kısmı da etkilemekte.

Günümüzde meterolojik imkanları bu denli gelişmişken,
fırtınanın geldiği görülürken bu teknelerin burada
işi ne diye hep şaşırmışımdır.Kışladığın yer ile
ilgili yeterli bilgin yoksa bu nasıl denizciliktir
anlamıyorum.Karayolunda mı seyahat ediyorsun,işte
denizci burada kendini gösteriyor,bir tekne almış
hayallerini gerçekleştiriyor ama bu bir tecrübe,
bilgi isteyen bir konu.Bir çok şeyi yaşayarak öğre-
niyorsun.O akşam öğretmen evinin önünde demirli
teknelere bakarak arkadaşlar bunların çoğu yarın
karaya çıkar dedim,bir anlam da veremedim fırtına-
nın geldiği görülürken bunların hala burada olmasına
Uyaran da yok,Datça limanının yetersizliği ile
ilgili bu teknelerin uyarılması lazım,turları
fiberglas yelkenli yatları kiralatan şirketleri de
anlamıyorum.
Eskiler ilk fırtına ile sonuncusundan kork demişler.
Bence bu fırtınanın kuvvetinden çok insanların hazır-
lıksız olması ile ilgili bir şey.Sonuncusu da iyi
havalara geldiği için bazıları artık güneyden gelen
fırtınaların bittiğini sanıyor.Bizim buralarda
Kuzeyden gelen rüzgarlar Datça'nın Akdenize bakan
tarafında tehlike oluşturmazlar,daha çok Kuzeybatı
(karayel)yönünden eserler,ama yarımadanın Ege'ye
bakan tarafında durum tersidir.Buradaki limanlar
Datça merkezindeki limanlara göre çok korunaklı ve
büyüktür.Bir tanesi balıkçılar içindir.(Körmen limanı)

Datça'yı iyi tanıyan denizciler tehlikenin nasıl
ve nereden geleceğini öğrenmişlerdir.Limanda kışlayan
büyük tekneler en az üç demir ipi kullanırlar,bir
tanesi karaya veya son yıllarda atılan beton
bloklara bağlanır.Geçen yılki bir fırtınada(9 şiddeti
ve üzeri)bu tonlarca ağırlıktaki betonlar sürüklenmişti.
Evet artık güneyli yönlerden gelen fırtınalar başladı,
ve geceyi geçireceğimiz limanları özellikle fırtnaya
yakın günlerde iyi tanımamız lazım.Bu arada bu fırtınalı
havalarda hiç bir tekne sahibi rahat uyuyamaz,benim
şu an böyle bir derdim yok ama o anların da tadı bir
başkaydı.Bütün tekne sahibi arkadaşlara ve fırtınalı
havalarda bile ekmeğini çıkarmak için denizlerde gezen
balıkçılara kazasız belasız bir sezon diliyorum.