14 Ocak 2009 Çarşamba




Balık Avında Yemin Önemi

Balık avında kullanılan yem avın başarılı olması açısından
büyük önem taşır.Amatör olsun,profesyonel olsun herkes
bunu bilir ama her zaman uygulayamaz.Bazen bilgisi yeter-
siz kalır,bazen yem bulma imkanları olmaz.Benim ağlarım
yokken canlı sübye bulcaz diye balıkçıları beklerdik.Bayağı
para ödediğimiz de oldu.Denize gidenler boş döndüklerinde
söyledikleri şey genelde deniz kurudu olur.Evet eskisi gibi
balık yok,ama birtakım becerilerini ,yaratıcılığını kullanıp
yakalamaya devam etmen gerekir.Bazen de balık olduğu
halde bu yem ve olta konusundaki bilgisizliklerden boş dö-
nerler. Yem balığı çekerse avın başarısız olma şansı çok
azdır.Pekçok balık akyem dediğimiz beyaz,parlak yemlere
ilgiduyar.Suda yansıyarak balıkların ilgisini çekerler,görün-
meleri kolay olur,lezzetleri de balık için çekicidir.Diğer bir
husus yemin tazeliğidir ki bu hepsinden önemlidir.Bir usta
olta balıkçısı tanıdığım "balık gibi düşünceksin"derdi.Kendi-
ni balığın yerine koycaksın azcık.Benim kullandığım akyem
kalamardı,tabii o zamanlar kendimiz yakaladığımız için do-
labımızda bolca bulunurdu.Yoksa almaya kalksan bayağı
pahalı.Ama bazen öyle olurduki balıklar ona bile sunmazlar-
dı.Sülüne,karides,midye içi gibi yemlere hiçbir zaman hayır
demezler.Kalamar olmadığında sübye kullanabilirsiniz .
Nisan ayları sübyelerin yumurtlama ayları ve bazı eski balık-
çıların dediğine göre bu aylarda tatları kötü olduğundan ba-
lıklar nazlı olurlarmış.Hakikaten birçok sübye ile avlandığı-
mız olur boş gelirdik.Bu işler tecrübe,bilgi,yetenek işleri.
Kendi yemini kendin bulursun.İyi balık yakalayan birbalık-
çı için duyduğum,bu aylarda paraketede sübyeyi yem
olarak kullanmadan önce kumun içinde ovalarmış,yemin
o yumurtlama dönemine özgü tadı gitsin diye.Yine bu pare-
ketelerde deniz hıyarı denen bir canlıyı da yem kullanırlardı.
Bir ara koruma altında diye duydum,nesli tükeniyor.Taze
sardalya,tirsi de ilgi çeken akyemlerdir.İzmarit,Aternos,
zargana, da diğer akyemlerdir.Karidesleri yem olarak kulla-
nacaksanız kafalarını koparıp hafif tuzlandıktan sonra küçük
naylon torbalarda buzdolabında muhafaza edebilirsiniz.Bir
de bizim buralarda Teke dediğimiz çalı karidesleri vardır.
Olta avcılığında bunun yerini tutan yem bilmem,eskiden
çolgularla deniz kenarlarından, durgun sulardan yakalardık.
Şimdilerde nesli tükendi sanki.Buzdolabında saklamaya gel-
mez kullanacağın kadar yakalamalı.Kefal avında genellikle
hamur,ekmek kullanılır.Bunun için de yemleme önemlidir.
Kayıkların arkasından kefal yakalayan birisini gördüm hiç
boş yok her gidişinde yakalıyor.Dikkat ettim yanında bir
naylon kova ,yarısına kadar ekmek içi ve balık çiftliklerin-
de kullanılan yemi karıştırıp hazırlamış devamlı bulundu-
ğu yere atıyor aradan da kendi oltasına takılanlar oluyor.

14 Ocak 2009 Çarşamba

Balıkçının emeği


Hangi balıkçı olursa olsun emeğinin karşılığında bir şeyler
yakaladığı zaman yüzü değişir,bütün yorgunluklar unutu-
lur,bunda işin maddi tarafının yanında "bir şey yakalaya-
madın mı "sorusu balıkçıya zor gelir.Alttaki fotoğrafta
Karaköy'lü balıkçı Celal sırtı ile yakaladığı orfozla,yukarı-
da Datça Limanından balıkçı Sedat parekete ile yakaladığı
mercanlarla görülüyor.

Yakalandıklarında balıkların davranışı

Oltaya takıldıkları anda her balığın kendine özgü bir tep-
kisi vardır.Bunlar bilindiği ve soğukkanlı davranıldığı tak-
dirde balığın kaçması çok az bir olasılıktır.Ama bazen ne
kadar dikkatli olursanız olun oltaya yakalanan balığın eli-
nizden kaçıp gidişini üzülerek yaşarsınız.Dip balıklarının
ve orta su balıklarının oltaya yakalandıkları anda tepkile-
ri farklıdır.Lahos orfoz diplerde,çoğunlukla kayalık,mağa-
ralık ve batıklar civarında yaşarlar.Sadece beyaz lahos
dediğimiz lahos kumlarda yaşar.Bu balıklar yakalandığı
anda hızlıca çekilmeli veya tekneye yol verilerek bulun-
duğu mahalden uzaklaştırılmalıdır.Özellikle orfoz yuvası-
nın çok yakınlarında gezinir,yakalandığı anda oraya kaç-
mak ister ulaşırsa onu ordan çıkarmak mucizelere kal-
mış bir şey.Lahos onun kadar olmasa da yine de hiç
boşlukvermeden çekmek lazımdır.Oltanın kopması diye
bir şeyçok nadirdir çünkü bu balıklarda kullanılan misi-
nalar en az 70 liktir.Sinağrit de diplerde kayalık mahal-
lerde gezinir ama çekmesi en kolay ve zevkli balıktır.
Kayalara takıldığı nadir olur.Siz çekerken balık boşan-
mış gibi olur aldanmamak lazım çünkü size doğru geli-
yordur.Kayığa alırken veya olta çıkarılırken dişlerine
dikkat etmek gerekir.Akya da diplerde yemlenen bir
balıktır,kayalık yerlerde gezer.Ama orta sularda gez-
diği de çok olur.Yakalandığında büyüklüğüne göre bir
zorluk yaşarsınız.40-50 kg lıklarına çok rastlanılr.Be-
nim yakaladığım en büyük akya 20 kg geldi ama bah-
settiğim kilolarda yakalayan arkadaşlarım oldu.Akif
reis akya avının ustalarındandır zamanı gelince bah-
sedeceğim.Yakaladığımda orfoz sandım çok hızlı çek-
tim,yaklaşınca kayalara,derinlere doğru hamle yaptı,
kontrollü olarak arada bir kalama verdim misina kop-
masın veya zorlanıp da iğne ağzından çıkmasın diye.
Kaç kiloluk olursa olsun akya yakalandığın da derine
dalar,kayalık yerlere gitmeye çalışır,başarırsa misi-
naları kayalara dolayarak koparıp gider.Bu balıkları
kayığa alırken kakıç kullanırsanız iyi olur.Akya gibi
büyük balıklarda misinayı çekerken dikkatli istifle-
mek gerekir,bir yerimiz misinaya takılırsa tehlikeli
olabilir.Akya kayığı gördüğü anda hareketleri sertle-
şen bir balıktır.Turna balıkları fazla zorlamaz,çabuk
yorulur.Ağzındaki dişler çok keskindir.İçeriye alır-
ken veya olta çıkarılırken dikkat etmeli.Torik pala-
mut,önce derine kaçmaya çalışır sonra size doğruyü-
zer.Boşluk vermeden,asıldığında kontrollü bir kala-
ma vererek çekmek lazım.Kayığa alırken çolgu kul-
lanırsanız iyi olur.Müren mığrı,olta ile avlanılırken
zaman zaman oltanıza takılırlar ve pek hoşunuza
gitmez.Özellikle müren balığının dişleri çok keskin-
dir,dikkatli olmalı,uzaktan misina kesilerek kurtul-
makta fayda var.Isırırsa en geç iyileşen yaralar bu
ısırıklardadır.Ağzında çokça zararlı bakteri barındı-
rır.Kendini misinaya dolayarak düğümler,misinayı
kesmekten başka çareniz kalmaz.Levrek balığını
ben çok yakaladım,hem de ince misinayla.Fazla
zorluk çıkarmıyorlar arada bir zorladıkları oluyor
o anda serbest bırakmadan biraz kalama vermek
lazım.Boşluk verirseniz kulağının arkası jilet gibidir
keser.Kayığa alıken veya oltayı çıkarırken çok dik-
kat etmeli elizi kestirirsiniz.Mercan yakalandığında
hemen çekilebilirler.Avcılığı çok zevklidir.Küt küt
vurarak gelirler o anda biraz duraksamak oltanın
kopmasını önler.Lambuka(bizim buralarda
lamburta) çokça yakaladığımbalıklardan.Gelirken
hiç boşluk vermeden çekmek lazım.O havalara
zıplar,sağa sola gider farketmez misina sağlamsa
hızla çrkip kayığa alınır.Lamburta avında balığı
kayığa aldığınızda hemen başından, tutup oltayı
çıkarıp çolgu gibi veya derince naylon bir varile
atıp üzerini kapatmak gerekir,Kayığa girdikten
sonra iyice delirir,etrafı üstünüzü pisletir.3-4
kiloluklarında daha değişik bir strateji izlerdim
ve kaçırdığım çok nadir olurdu.Balık oltayı aldı-
ğında asılır götürür bırakırım gitsin diye biraz
gittikten sonra asılarak oltayı ağzına taktırırım.
Sonra diğer bir oltayı atarak aynı işlemi yapar
diğer yakaladığım balığı çekerim.Çok denedim
hemen çekmezseniz büyük lamburta sakinleşiyor
kuzu gibi geliyor.Öbür türlü çılgın bir şekilde gelir-
ken oltadan kurtulduğu çok oluyor.Balıkçılarda
böyle kaçırma hikayeleri çoktur.Ben oltaya takıl-
dıktan sonra çoğunlukla balığı kaçırmam,acele et-
mem oltayı ağzına iyi geçiririm,bir de bu boşluk
verme olayını iyi ayarlarım.

Balıklar Ağaca Çıktı




Datça limanında bu görüntü her zaman vardır.Yalnız biraz
erken gidip Sedat Akkaraca'nın çay evinde biraz oturacak-
sınız.Denizden gelen balıkçılar hem biraz soluklanmak hem
de bir alıcı çıkar diye bu ağaca balığı asar bir yandan demli
çaylarını yudumlarken balıkları gururla seyrederek yorgun-
luklarını atarlar.Tabii fotoğrafta balıklar az gibi görünse de
bugünkü hava durumuna göre iyi birneticedir.Ben fotoğraf
çekerken balıkçı arkadaşlar balıklar ağaca çıktı diye takıldı-
lar ben de başlığı öyle yaptım.

Domuz Balığı



Bu balık da son yıllarda bizim buralarda görülmeğe başlandı.
Uzatma yaparken canlı yemlerimizi parçalıyorlardı.Daha
çok burunlarda rastladımÇok kalın bir derisi var,dişleri
de keskin kimi eti güzel diyor ama yiyeni görmedim.
Daha önce gördüklerim aşağıdaki resimdeki gibiydiler,
yukardaki resimde açık renkli olanı kumda yakalanmış,
aralarındaki farkı görmeniz için yanyana koydum.

Melanur avında sarmalı olta




Sert köpükten yapılmış şamandıraya bağlı 30 luk misinaya
üçlü iğneleri 2,5 cm arayla(6 iğne yeterli)bağlıyorsunuz sonra
düzgünce hazırladığınız bir ekmek parçasını dikkatlice şaman-
dıranın üzerine sarıp iğneleri doluyorsunuz.Balıkların buluna-
cağı yerlere bırakıp bekliyorsunuz yakalanır yakalanmaz tek-
nenizle gidip balığı alıyorsunuz.Bu iş için bu takımdan en az
dört beş tane yapmalısınız,iğneleri bulabildiğiniz kadar küçük
kullanmalısınız ve galvanizli olmalı.Şamandıra silindi rşeklinde
4 cm çapında falan olmalı.Son duyduğuma göre şamandıra ola-
rak ampul kullananlar varmış parlaması balığın dikkatini çeki-
yormuş.Bu takımdan bahsettiğim bir arkadaşım bu hafta sonu
denedi melanur ve karagöz yakalamışlar.Tabii bu işler tecrübe
işi deneyerek en uygun yolu bulacaksın, kayık olmadan bu av-
lanma olmaz.Uygun koy ve burunlara gidip balığın olduğu derin-
liklere oltaları bırakmak gerekiyor,yakalandığında da hızlı hare-
ket etmelisiniz.Bu takımın avantajı normal bir sarmalıya sunma-
yan balıkların bu oltaya sunması ikincisi oltayı istediğiniz sulara
gidip bırakabiliyorsunuz.

Kıyılarda balık yakalamak




.Zamanında ben de kıyılarda balık tutacağım diye çok koş-
turdum.Sonra teknelerimiz olunca gelip geçerken merakla
bakardık,bir şey yakalamışlar mı diye.Kıyı avcılığında balı-
ğın yerinin ve avlanma zamanının iyi belirlenmesi gerekir.
Ne zaman,nerde ne avlayacağız.Takımımızı ona göre yapa-
cağız ona göre yem kullanacağız.Bu konuları bilmeyen arka-
daşları görüyorum bazen öylece bekliyorlar.Amatör avcılık-
larda bir şey yakalamasan da dinlendirici bir yanıvardır.
Denize bakar hayal kurarsın,günlük sorunlarından biraz da
olsa uzaklaşırsın.Ufak tefek deolsa bir şeyler yakalarsan
daha zevk alırsın.Bir de kendi yakaladığın balıktan ailenin
de tattığını düşünün,zevkine diyecek olmaz.Bütün balıkçılık-
larda balığın yemlendiği,gezdiği alanları bulmak şansımızı
çok artırır.Yoksa boşu boşuna beklersiniz.Yeri buldunuz
diyelim avlanma saati de çok önemlidir.Hadi onu da yerine
getirdiniz balığın cinsine göre taze ve sevdiği yemi kullanma-
lısınız.Kefal gibi yüzey balıklarında balığın o bölgede olup ol-
madığını bulunduğunuz yere bir kaç ekmek parçası atarak
anlayabilirsiniz.Levrekde şişirilmiş boş bir yem atarsanız
levreğin olup olmadığını tahmin edebilirsiniz.Yeme atlama-
sa bile etrafında dolanışını görebilirsiniz.Hangi balık olursa
olsun yemleme önemlidir.20 m ye kadar derinliklerde
karagöz,çipura,levrek sinağrit,akya,gibi balıklara rastlaya-
bilirsiniz.Daha önce de dediğim gibi kayalık,kırmalık,çakıllık
yerlerde şansınız artar.Ekmek ve hamur ile kefal,sarpa,
karagöz,sokkan gibi balıkları yakalayabilirsiniz.Ekmekle avla
nırken çıplak,levrek gibi balıkları yakalayanları çok gördüm.
Bizim buralarda çoğunlukla sarmalı denen15-20 oltanın birer
santim arayla bağlandığı oltalar kullanılıyor.Benim uğurlu
sayım 14 idi,14 tane olta bağlardım.İlk iğne ve son iğne ekme-
ğin kabuğunda sağlamca bir yere batırılır.Bunu sararken balı-
ğın ekmeğe sunduğunda kolay yakalanması için dikkatli olmak
gerekir.Dışarda ekmeğin içi kalır iğneler aralarda fazla dikkat
çekmez.Bazen balık dipte gezer,ekmeğin içine bir ağırlıkkoyup
attıklarını ve bayağı balık yakaladıklarını çok gördüm.Kefal
avcılığında gençler çoğunlukla iki iğneli bir takım kullanırlar.
Uçtaki iğnenin 15 cm gerinde 15 cmlik bir kösteğe bağlı ikinci
bir olta vardır.Ekmekden küçük parçalar oltalara takılır.Burada
ustalık 1- oltayı uzağa atabilmek 2-balıksunduğu anda çekebil-
mektir.Yoksa ekmeği balıklar hemen alırlar.Balığın sunduğunu
anlamak için küçük bir köpükten şamandıra kullanılır.Şamandı-
ra suya batar batmaz çekilir.Bu usulde avcılıkbir kayık veya
bottan yapılırsa daha ,iyi netice alınır.Bu bahsettiğim ikili olta,
becerebilirseniz çok iyi netice verir.Kullanılacak misina 25lik
ile 30 luk arasında olmalıdır.25 lik misinanın görünmemesi ve
batmaması açısından iyidir ama,sağlam markalar tercih
edilmeli. Kıyı avcılığında yanınızda küçük de olsa bir çolgu
mutlaka bulun durulmalı.Yakalayamam demeyin denizden
nasıl bir balık geleceği hiçbelli olmaz.Aceminin şansı çoktur
derler.Kefal gibi balıkları yakaladığınızda hiç aceleye gelmez,
sabırlı,sakin olmak gerekir. Asıldığında boşluklar bırakarak
boşanmasını önleyebilirsiniz.Bu oltalarda kullanılan iğneler
çoğunlukla küçüktür.Zorlarsanız açılır veya balığın ağzından
çıkabilir.Olta numaraları rakamlar büyüdükçe küçülür.Büyük
balık avında biz 6-7-8 lik iğne kullanırken kefal avında 14lük
ve yukarılar tercih edilir.Karagöz gibi balıklar hem ekmekle
hem de solucan,midye türü yemlerle yakalanırlar.Karides,
akyem,denizkurdu da sevdiği yemlerdir.Dip balığı oldukları
için kurşunlu,zokalı oltalar kullanılır.Benim bu sayfalarda
bahsettiğim avlanma ege,güney ege ve kısmende Akdeniz'
dedir.İstanbul,Marmara değişik özellikler gösterir.Onun için
bu bölgelerden gelip balık avlamak isteyen arkadaşlar kısa
zamanda sıkılıp vazgeçmektedirler.Her denizin kendine özgü
özellikleri vardır.

Kalamar avında misinanın yapma balığa bağlanması



Yukarıda açıklamaya çalıştığım bağlama şekli fabrikanın
önerdiği bir şekildir.Yapma balıklarda hareket çok önemli
olduğu için bu bağlama şekli hareketi kısıtlamaması açısın-
dan önemli.Yalnız sürtünmeden dolayı misina zayıflıyor
arada yeniden bağlamakta fayda var.Bu sırtılarda kullandı-
ğım kurşunu çoğunlukla kendim dökerdim.Ortasında bırak-
tığım boşluktan kalınca bir misina geçirip her iki ucuna
fırdöndü bağlardım.Bu şekilde hazır kurşunlara güvenme-
yin fırdöndüler kırılabiliyor.Burada kurşunla yapma balık
arasını 3 kulaç gösterdim bu gezeceğiniz derinliklere bağlı
olarak değişebilir.Çok kıyılarda hiç kurşunsuz gezebilirsiniz.
Bazı hazır balıklarda bir ağırlık var o da kurşun olayını de-
ğiştirebilir benim bahsettiğim rapala cinsi yapma balıklar.
Bu şekilde bir kurşun ve bağlama şekliyle 3 m lik derinlik-
lerde geziyordum.Eğer daha sığ sulara girmem gerekirse
başka hazırladığım,daha hafif bir kurşunla avlanıyordum.

Kalamar Avında kullanılan yapma balıklar



Kalamar avında kullanılan pek çok çeşit yapma balık var.
Eskiden sadece rapala markalar vardı.Ben her çeşidini
denedim sonunda rapalalarda karar kıldım,ya onlarla
başladığımız için diğerlerinde tam bir netice alamadım.
Üstteki resimde bir rapala ile tombik dediğimiz yapma
balık görülüyor.Rapalaların önündeki eğik mikamsı çıkın-
tılar yapma balığı suda giderken sağa sola hareket ettire-
rek canlı balık etkisi yaratırlar.Sırtı çekerken bu türler
kullanılır,diğer tombik dediğimizde bu çıkıntı yoktur bun-
lar kayık hareket ettirilmeden yapılan avlanmalarda kulla-
nılır.Ya kadedi dediğimiz oltanın üst kısmına 20 cm lik bir
köstekle bağlanılır ya da altta bir kurşun ile 2-3 tanesi üst
üste bağlanarak dibe indirilir arada bir birkaç m çekip bıra-
kılır.Tombiklerle gündüz de kalamar avlanabilir.

Kalamar Avı

Kalamar avı kasımın ortalarında başlar bizim
sularda.ocak,şubat nadir olarak martta da
avladığımız oldu.Tabii her zaman avlanmaya
çıkamazsınız.Hava iki gün güzelse dört gün
bozuk olur.Kış şartları ne olacağı belli olmaz.
Bir kez kalamar avına çıktıktan sonra
hergün sabırsızlıkla o anı beklersiniz.Bunda avın
zevk vermesi kadar vücudun o oksijenli havayı
istiyor olmasından diye düşünüyorum.Hava karar-
maya başlar başlamaz kalamarlar akın akın kıyıya
doğru hareket ederler.Siz de kayığın arkasından
misinayı 15-20 kulaç salarak yalancı balıkla
sırtıyı çekmeye başlarsınız.Bundan sonrasında
tecrübe önemlidir.Kalamarın bulunacağı yerleri
en kısa zamanda tesbit etmek.Zikzaklar çizerek,
bazen kıyıya paralel ,bazen dik motor rölantide
gezer durursun.Önceleri 4 veya 5 kayık olurduk.
Sonra bu sayı her yıl katlanarak arttı.
Gece karanlığında birçok tekne ateş böcekleri
gibi dolanıyor.Dikkat isteyen bir iş ;küçük bir
dalgınlıkta tekneler çarpışabilir veya karaya falan
oturabilirsiniz.Kalamarlar ilginç canlılar,bilim
adamları daha henüz çözebilmiş değiller.Tam bir
sürüye denk gelmiş yakalıyor iken birden bakmışsın
yok olmuşlar.Ve bu sayede de nesillerini devam
ettirebiliyorlar,bunca avcıya rahmen
(büyük balıklar ve insanlar)Sonra belli bir saat
sonra tekrar bir akın olur. Bulundukları su derin-
liklerini tahmin edip onagöre kurşun ağırlığını
ayarlamak gerekiyor.Karanlık gecelerde avın sunması
kısa sürüyor kendimizce buna değişik yorumlar
yapardık.Daha eskilere; göre karanlıkta kayığın
pervanesi yakamoz yapıyor ve kalamarın ürktüğü
üzerine ama tam nedenini kimse bilmiyor.Ayın
olduğu gecelerde belirli aralıklarla sabaha kadar
yakalayabilirsiniz.Hazır sırtıların olmadığı
zamanlarda misinanın ucundaki iğneye parlak bir
balık ağzından geçirilir kürekle gezerdik,
kalamar balığa yapışınca yavaş yavaş çekerek
kayığın yanına kadar getirerek çolgu veya ucuna
üçlü iğne bağlanmış bir çubukla çeker alırdık.
Çolguyu kalamarın arkasına vurmak gerekiyor çünkü
geriye doğru hamle yapar.İzmir taraflarında avı
ve zamanı değişik olabiliyor.Oralardaki balıkçı-
lardan durdukları yerden tombik dediğimiz hazır
oltalarla avlandığını duymuştum,yazın da avlanı-
lıyor.Yakalandığı zaman kayığı hemen boşa almak
gerekiyor.Dikkatli bir biçimde çekmek gerek,
uzantılarından yakalandıkları için küçük bir
zorlamada kopar.Yaklaşınca su fışkırtırlar,
mürekkep atarlar dikkat etmezseniz yüzünüz
gözünüz berbat olur.Bazı zamanlarda sık sık
uzantıların koparak kaçırdığınız olur bunun
nedenini;kalamarın yumurtada olmasına bağlıyorlar.
Kalamar avında en hoşuma giden gecenin karanlı-
ğında doğayla bütünleşiyorsun.En küçük bir ışığı,
hareketi algılayıp ona göre tepki veriyorsun.
Soğukla,karanlıkla bazen denizle de mücadele
ediyorsun.Karanlıktahareket etme yetilerin çok
gelişiyor. Sonra güneş batmak üzereyken gökyü-
zünün aldığı renkler anlatılacak gibi değil.
Şimdiki fotoğraf makinam o zaman olacaktı.
Gönderen MUZAFFER