30 Haziran 2009 Salı

Son Balık Bittiğinde

Bugün yerel gazetenin birinde balıkçı bir
arkadaşla yapılan röportaj vardı.Datçalı
balıkçı arkadaş Bodrumlu balıkçılardan yakını-
yor ve önlem alınmazsa yakalayacak balık bulama-
yacağız diyor.Ben balıkçılığı bırakalı 2 yılı
geçti,Datça yabancı balıkçılarca talan edilen
bir yer,ve bunun böyle olacağı yıllar önceden
belliydi.Ağ atmanın her mevsim serbest olduğu
bir ülkede balık neslinin tükenmesi kadar kolay
bir şey olmaz.Balıkçı arkadaş özellikle Sinağrit
balığını göremiyeceğiz diyor bu gidişle.Her yıl
mayıs ayıyla birlikte bu balıklar yumurtlamak
amacıyla kıyılara gelirler,ve işte en çok yaka-
landıkları zaman da bu aylar olur.Son yıllarda
moda olan Sinağrit ağları tam bir kıyım yapmakta,
Datça'da yakalanan balıklar komşu turistik belde-
lerde lokantaların vitrinlerini süslemekte.Bu
kıyımdan en çok etkilenen Sinağrit balıkları olu-
yor çünkü bu balıklar toplu gezerler,büyüğü
küçüğü birlikte ağlara topluca yakalanmakta.Peki
bu şartlar altında bu canlılar neslini nasıl devam
ettirsin,bu ağ işini sadece Bodrum'lular yapmıyor,
bu şekilde Datça sularında balıkların yaşadığı
kayaları ağlarla çevirerek onların yok olmasına
neden olan bir çok tekne var.Datça'ya ilk geldiğim
yıllarda Kadedi dediğimiz oltayla avlanırken bolca
Mercan gelirdi oltamıza,hannos takıldımı üzülürdük.
Trollerin avlanma alanı 3 milden 1,5 mile indi
mercan yok oldu.Hannos(hani) yakalamaya gittiğimde
oltamdaki 4 iğneye de balık atlar,misina gıcırdaya-
rak gelirdi,3 tane sunduğu zaman yer değiştirirdim.
Sonra Hannos da yok oldu,tek tek de olsa sunduğunda
seviniyorduk.Şimdi bozulan doğal dengelerde bir de
balon balığı çıktı.Pareketeciler yine de bir şeyler
yakalıyordu, Bu sinağrit ağıyla avlanan balıkçılar
çıktı.Yazıktır,günahtır,acımasızlığın bu kadarına
pes diyorum.